What used to be...

..is now just a dream

Björk

bu kadın beni yaralıyor mu, iyileştiriyor mu anlayamıyorum...
(rabbitweed, 04.02.2002 07:26 ~ 07:27)

Belki de dünya üzerine doğmuş en özgün kadındır bu mahlukat. 100 tane karışık şarkı dinletin birine, biri Björk olsun bunların, söyler hangisi olduğunu size. Çirkin olduğu halde bu kadar çekici olan, anormal olduğu kadar bu kadar içten bu kadar yakın durabilen bir yaratık.

Dinlemek düşer.

"all that no-one sees,
you see,
whats inside of me,
every nerve that hurts,
you heal,
deep inside of me, oo-oohh,
you don't have to speak,
i feel."

Behold! Varg Vikernes İçin İftar Vakti.

Norveçin en eski kilisesini yaktı. Ancak bunun satanist bir eğlem olmadığını, kendisinin pagan olduğunu ve ilk haçlı seferlerinde Hristiyan olmaları için kılıçtan geçirilen, diri diri yakılan atalarının intikamı için yaptığını söyleyip kalbimimizi kazandı. Bu kilise sanırım 11. yüzyılda inşa edilmişti. İsrail çıkışlı Salem adlı grubun vokaline "şarkılarınız iyi sayılır ama sözleri çok s.kten. Keşke Hitler başladığı işi bitirebilseydi" diye mektup yazdı. Karşılığında kendisini eleştiren bir şarkı alınca üşenilmeyip -kendisi mi hayranı mı bilinmez- Norveçten İsraile içinde bomba bulunan bir posta gönderildi. 16 yaşında inanılmaz besteler yaptı. Burzum adlı tek kişilik grubunda onlarca enstrüman çaldı. Grubunda çalan Euronymous'u öldüremekten 16 yıldır hapiste yatan Varg Vikernes geçtiğimiz günlerde şartlı tahliye oldu. Felsefik düşüncelerini dile getirdiği makalelerinin devamını bekler, artık hayatını daha da s.kmemesini teselli ederiz.

Önder ifşa etmece #4

Bir map'i -1 fragle bitirebilme yetisi..

Yaz okulu kutsaldır, akar.

İlk görüşte sevgilim oldun, sensiz bu hayat olmaz olsun, gençliğimin a.ına koydun, teknik resim canın sağolsun..

Viva La

insan mahlukatı pek bir garip muhterem. aynı eylemler, aynı sonuçlar, yine de işin içinden çıkamamaklar silsilesi. hani 2 dönem ard arda 1 ortalamayı geçemeyip 3. döneminde yine aynı bokları icra etmek. Tüm gece uyuyamayıpta, sonraki akşama kadar uyanık kalmaya çalışmak (ki düzene girsin), öğle olunca uyumak, sonraki gece yine aynı olayları yaşayıp tüm haftayı heba etmek gibi.

-Şş sercan..sercan...sercan...
+pff
-kalk olum 20 saattir uyuyosun ya, gözlerin şişmiş
+ya üff uyanınca nolcak hadi git ya
-ışığı açık bırakıyorum kalk bak.. gece yemek yiyelim..
..
-sercan.. olum dövücem seni ya
+.. sabah mı oldu?
-8 saat kalk kahvaltı yapalım
+ya 8 de ne işimiz var ayakta hadi git ya..

İyi dedik kalktık sabahın köründe. Kahvaltı yapıcakmışız. Ulan 2 yıldır hangi gün sabah 8 de insan gibi kahvaltı yaptık. Normal olmadığınızı kabul edin işte, düzenli yaşıcakmışız. Ona da iyi dedik.

-ya olum bu saatte çay may kaldırmaz mide ya
+sercan şikayet edip durma vurucam bak bi tane
-üff

-olum uyandırdın şimdi ne bok yicez bu saatte
+diğerlerine bak abi film falan izle çık güneş falan var, gez
-olum oda arkadaşım yok, diğerleri de akşam uyanır, tek başıma ormanda mı gezeyim..üfff siktir git ya

bakkala falan gitmek en büyük zevk olur bu saatte. güneş falan. bi de dondurma alırsın çamaşırhanenin önünde sigara dondurma al sana 10 dakka, gırla gitsin. etrafa bak falan..

-naber lan x
+iyi abi senden (ismi hatırlayamamak, abi demek)
-iyi nolsun bi çamaşırhane keyfi yapayım dedim
+ehe ehe.. süpersin abi neyse ben bi derse uğriyim
-iyi iyi git bakalım.. (siktir git arkadaşlarınla sevgilinle falan vakit geçir, eğlen, normal şey seni)

bakkal etrafındaki şeyler insanı mutlu eden yegane şeyler olabilir. bir kedi 10, bir veletler sürüsü 20 dakika edebilir bazen.

-atın bakim topu
+şş atayım mı memet.. atıyorum bak..
-at ulan, hangi takımlısınız siz bakayım
+fenerliyiz abi, bi de reşitpaşaspor.
-puha.. o ne olum, karşıyakayı tutun bundan sonra tamam mı
+ne karşıyakası abi ya, hiç sevmem ben onları, çıkamıyolar zaten
-(sen de vur küçük velet) iyi bakalım geç de iki şut çekeyim..

şeffaf poşetin içindeki 1 litre kola içime en büyük aydınlığı sokan envanter oldu hep. böyle sallaya sallaya gidiceksin. odama götürüyorum ben bunu, içicem ki bakışları ata ata mekik servis bekleyen normal çocuklara. siz hocanızı dinlerken dikicem ben bunu. saat 9 da kola mı içilir bakışlarınızı skim sizin..

duygu durumunda aşırı tepkililiğe bağlı olarak sürekli duygusal değişkenlik hali (aynı saat içindeki öfke, üzüntü, kaygı, sevinç dönemleri), devamlı olarak boşlukta hissetmek, uğraşıp, oyalanacak bir şeyler aramak, karşı taraftan beklediklerini bulamamak, öfke, sonrasında bundan dolayı suçluluk, pişmanlık, utanç duyguları kendilerini değersiz, zayıf, kötü hissetmek.

viva la
fluoksetin!

Şüphesiz ki; O mehtidir.


Ahmet Ersin the Messiah


İnanmayan taraftar s.ktirsin gitsin.

İrt. : Kulluğa giden yol

İnanılmasına...

Tespit #3 - Big Fish

Bana bir masal anlat baba.

Tespit by: Men. (küçük yeğenin ben deme çabasına itafen)

Tespit #2 - American History X

Irkçılığın haklı mücadelesi.

Tespit by: Ahmet Ersin the Messiah

Sümük

Kapıyorum ben bunu ya çöplük oldu iyice. Kendim yazıp kendim ble okumuyorum zaten.

Bi kaç saate imha eder bu kendini.

Bu hamlemi dün yediğim lahmacunlara bağlamak istemiyorum ama öyle malesef. İşte burda bunu itiraf etmemeliydim. Kahrolmasına..

Berkay'a

Çok sarhoştuk. Bi milyonduk. Sızdık. Şahsen sızdım. Çok da pis sızarım. Plan yapmıştık plan. Tutmadı vadide. Hepimiz değersiz öküzleriz. Harbi lan. Ne var yani benim doğumgünüm de ağustos'ta. Araya soran olmuyo valla. Ne sanıyon lan sen kendini zırtapoz. Hıyar. Özür dileriz Berkay. İyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın. Harbi lan.

Orphaned Land

düğünlere gelinir.

irt. tel: +0506 873.uk.edu.tr.nette

Tespit #1 - Dota'da Yitirilen Sigaralar


Cs'de yitirilen sigaralardan farklı olarak üst düzeydedir. o uzunluktaki sigaradan bir nefes alıp sönmesini izle(yeme)mek, masanın yanması, her tarafın kül olması dota aleminin en üzücü, en yarayan bir kanasıdır. Dünya çapında tüm dota severler bu dertten muzdariptirler.

Lakin son zamanlarda yaygınlaşan "Captain Black" tarzı dumanlı içecekler bu sorunu ortadan kaldırmaya adaydırlar. Kendileri yavaş erimekte ve içilmeyince sönmektedirler. Kendilerine tüm dota alemi olarak sevgilerimizi yolluyoruz.

...Goes Toooo HALO

Orospu Çocukluğu

Bir topluluğa özgü olabilirmiş bunu gördük bu hafta. Golden sonra rte diye bağıranlar mı dersiniz, "eskiden sevmediğim ama Karşıyakayı elediği için şu an haran olduğum takım" diyenler mi, 3. lige düşürülsün bu ne taşkınlık tribün terörü bık bık diyenler mi... Çok fazla OROSPU ÇOCUĞU ifşa oldu dün. Sarı Turuncu "İzmir oğlanları"nın bayramını gördük. Basının bayramını gördük. Timsah gözyaşları döken, arkasını dönünce "Güzel oldu seneye 6 puanımız garanti" düşüncesinde olanları ortaya çıkardı dün yaşadıklarımız. Muhtemelen maç boyunca tribüne el kol yapan İPNE ÇOCUĞU özgür karakaya, maç bitiminde maraton tribünümüze degaj yapan İPNE ÇOCUĞU tolga özgen, utanılacak bir rakamla final maçına gelen kasımpaşalı ÇİNGENELERİN yaptıkları hiç konuşulmayacak bir daha.

İstediğin oldu 5tepe, istediğin oldu basın, istediğin oldu rte.

Allah belanızı versin.

Orospu çocukları.

Geçmişten Bir Hoş Seda İçin, Allah Aşkına Çıkın ve Yenin!

Hayatımın en anlamlı günü belki de yarın. Bir sevgili 16 sene özlenmez, bir okul 16 yıl uzamaz, bir askerlik 16 yıl sürmez, bir fedakarlık 16 yıl yapılmaz... 16 yıldır her gün, her hafta "O Gece Bu Sene" dedik.. Arkadaşlarımız ön sıralarda kendi "derbi" lerini konuşurken biz arka sıralara 3 harf kazıdık. Arkadaşlarımız sokakta top oynarken biz top oynayanlara bağırdık tribünden. "Biz bu semti tribünden sevdik". Artık "O Gece Bu Sene" değil, "O Gece Ertesi Gece"!

Allah utandırmasın...

Daniel Faraday ile Tutamıyorum Zamanı

Ekşi Sözlükde 10 dakikada bir göz atıp, donuma pislediğim başlıktır.

(bkz: kate austen ile desti izdivaç)
(bkz: john locke ile gerçek kesit)
(bkz: sayid jarrah ile namaz öğreniyorum)
(bkz: mr eko ile dinimi öğreniyorum)
(bkz: sabah şekerleri charlie ve hugo)
(bkz: sun ile eller ayırsa bile)
(bkz: sawyer ile 50 sarışın)
(bkz: desmond david hume ile sabitim olur musun)
(bkz: jacob ile sırlar dünyası)
(bkz: sun kwon ile bu toprağın sesi)
(bkz: charles widmore ile a'dan z'ye)
(bkz: benjamin linus ile çarkıfelek)
(bkz: richard alpert ile genç kalmanın sırrı)
(bkz: john lock ile ikinci bahar)
(bkz: charlie pace ile turkulerle britanya)
(bkz: benjamin linus ile şansa bak)
(bkz: yemekteyiz hurley)
(bkz: kate austen ile seviyorum sevmiyorum)
(bkz: benjamin linus ile siyaset meydanı)
(bkz: benjamin linus ile tarihin arka odası)
(bkz: john locke ile bir can iki sayılamaz)

Hele Bi Otur Soluklan Yiğenim...

Muhtemelen bilmediğiniz üzere 2010 da efsane oyun Prince of Persia: The Sands of Time'ın aynı adlı filmi girecek vizyona. Aslında beni heyecanlandıran kısmı film değil başrolü Jake Gyllenhaal du(cilınhov diye okunuyor, eki g.tümden sallamıyorum). Hayır gay değilim. Sadece Donnie Darko rolüyle pek bir beğenirim bu abiyi. Çekimlerden sızan bir fotoyu paylaşayım dedim, belki siz de benim gibi bir "YUH" çekersiniz. Hey gidi Donnie'm benim, cılız çocuğum, naptılar sana ?

Hot Fuzz (2007)

"- lurch nerede?
+derin dondurucuda.
- "motorun soğusun" dedin mi?
+ hayır, bir şey diyemedim.

- yazık olmuş.
+ ama odada bana saldırdığında oyuncak maymunla dikkatini dağıttım. sonra "oyun zamanı bitti" dedim.
-adamımsın! "

İşte Shaun of the Dead kadrosu, işte onu aşan bir yapım. İnsanların sürekli -neden yaptıklarını hiç anlayamadım- ezdikleri ingiliz komedi anlayışının haklı galibiyeti.

Komedi filmlerinden haz etmeyen şahsımı, gülmek için filmi durdurmaya iticek kadar başarılı bir filmdi her şeyden önce Hot Fuzz. Alışıldık komedinin dışında, absürdlük derecesi inanılmaz dengeli -ne b.ku çıkmış, ne de soğuk- içerdiği göndermelerden tutun da "ben şimdi buna neden bu kadar güldüm ki ya" dedirten dumur sahneleriyle kesinlikle bir aferini hakeden bir yapım. Absürd komedi sevenlerin defalarca izleyeceği türden hem de.

Yönetmen Shaun of the Dead' de olduğu gibi Edgar Wright. Başrollerde yine aynı filmden tanıdığımız Simon Pegg-Edgar Wright ikilisi yer almakta. Ama o ne ikili be! İmkanım olsa zorla odama kitlerim, kafa göz yardırttırırım bu adamlara. O derece hasta insanlar.



Son yarım saatinde klişe bir film olduğunu sanıcaktır ilk defa izleyenler, lakin artık 2000li yıllar itibariyle böyle şeyler görmüyoruz pek şükür. Dumura uğratıyor film evet. Çok da güzel bir öğüt veriyor. Öğütü yazının sonunda bulabilirsiniz.

Sonuç olarak çok eğlenceli bir 2 saat geçirten, her ne kadar imdb puanı olan 8.0 i haketmediğini itiraf etmek zorunda olsam da hatırladığımda sokak ortasında salak salak gülmeme sebebiyet verecek sahneleri itibariyle geçer notumu almış tatlı bir şeydir bu efendim. Kalabalık izleyiniz.

Emekli düzeyinde yaşlıların kadrolaşmasını engelleyin!

Puan: 7.6

Omegle Yaşanmışlıkları

Şeytana bel bağlanır mı?



yardimcimizdir , baglanir

Ben Bugün Bunu Gördüm

Sercan and Anja Oyen Vister are now friends. · Comment ·

The Game (1997)


"Ben bu oyunu bozarım.."
Tatar Ramazan


Yıl 97, bu zamanın sığ insanlarına sonu süpriz(!) bi film yapalım da hayran kalsın millet.. hazır prestige, lucky number slevin gibi filmler de çıkmamışken; jacob's ladder-usual suspects tarzı "the end" yazısında beraber "vay anasını" dedirten bişiler yapalım köşeyi dönelim.. Oldu canım. Beğenmedim lan işte!

Micheal Douglas'ın oyunculuğuna laf yok, David Fincher'ın yönetmenliğine -haşa- hiç laf yok ama sonuyla tatmin edememiş bir filmdir The Game. Aslında sonuyla şaşırtacak bir film olmasını anlamanız itibariyle de olsa, bir şeyler bekliyor insan izlerken. Hele ki Stay gibi sonunu asla tahmin edememiş insanlar -itiraf edelim şimdi- olarak çok daha üst düzey bir şeyler bekledik doğal olarak. 2 kere ters köşe yapmasını bekledik ama olmadı. Günümüzden 12 yıl önce yapılmış bir yapım olmasına bağladık biz de. Yine de izlenebilir bir filmdir kendisi. Zaman zaman çekilmez bir hale de gelse sırf 12 yıl önce senaristlerin ne kadar "yaratıcı" olduğunu anlamak için izlenir bu film.

İşte şurda şöyle yapıcağına şöyle yapsaydı da şöyle olsaydı ya, ne olurdu o zaman gibi mantıklı ama gereksiz bir yaklaşıma uzak durmaya çalışsam da senaryonun fantastik bir film olmamamasına rağmen çok fazla gerçek üstü olması canımı sıkan bir diğer detay.

David Fincher -ki Fight Club, Se7en gibi üst düzey yapımların yönetmeni olarak- ve Micheal Douglas hatrına daha fazla kırıcı söz söylemeden kapıyorum bu bahsi.

"S.kerim böyle oyunu.."

Puan: 6.7

Hatta Gelmeseydim

İlk aşklar güzeldir derler. Bu tanımın dışında kaldığımı direk itiraf ederim yeri geldiğinde. Hatta ilk aşkınız alt komşunuz ise, sürekli asansörde başınız sağa sola titreyerek bitmek bilmeyen katlar çıkmak zorunda kalıyorsanız, yıkınız bu tabuyu hemen. Bunun yanında kızın babası eski güreşçiyse ve sizi güreşçi olmanız için ikna etmeye çalışmak derecesinde çok seviyorsa bambaşkadır durum.

-İyi günler X amca
-Sağol koç. Boy da atıyor senin ha. Nasıl gidiyor okul bakayım? Bizim kızın da hocası beni çağırmış ona gidicem şimdi.
-(Ulan bahsetme ondan kafa titriyor) ehe ehe basket oynuyoruz ya olsun o kadar ehe ehe
-İyi iyi basketin yanında günde 150 de şınav çek, bak ben milli güreş.. (kata gelinir)
-Neyse.. Y' e selam.. ehe..

Bir de aynı kıza aşık olma durumu gözlenir arada sırada. Fakat öyle karman bir çocukluk yaşadım ki aşık olduğum kıza sıra arkadaşımla beraber aşıktık. O derece karman

-Olum.. Bak bak gördün mü saçlarını salınca ne de güzel oluyo ya..
-(Ağzını burnunu kırıcam şimdi o olucak) ehe.. Ben topluyken de beğeniyorum ya.
-Evet ya öyle de güzel.. Ne güzel di mi bak biz kavga etmiyoruz da.. Süperiz.
-(Hele bi sene sonu gelsin de kafanı kaldırıma vurayım ben) Ehe..

Neyse ki kız benim apartmanımdaydı. Avantaj bendeydi ama öyle t.şak geçtiler ki vazgeçtim bi zaman sonra. Akıl da sıra arkadaşıyla aynı kızı sevmenin çük kafalıca olduğunu fark etme vaktiydi allahtan. Biz de şınava devam ettik.

Bizim zamanımızda da ilginçti işler be hacı itiraf edelim. Mahallenin ağır abisi mahalledeki tüm kızlara sahip olma hakkına sahipti. İşin ilginci mahallenin tüm kızları da ağır abinin malı olmak için didiniyorlardı. Hiç unutmam bir gün bakkaldan çıkmış kırmızı kısa şortumla, çarpık ince bacaklarımla eve gidiyorum(bakkal çocuğu olmak bu konuda size hiç bir fayda sağlamıyor, emin olabilirsiniz), önümü kesiverdi ağzında jilet çeviren liseli tipli zibidinin biri. O zamanlar da çok tırsarım kavgadan olaydan. Daha geçen gün izlediğim kavgada abim birinin ağzını burnunu kırmış, biz de bok varmış gibi adrenalin salgılaya salgılaya izlemiştik. Gurur da duymamıştım hani. Ayının tekidir benim abim. X amca mı tembih etti ona bilmem, beni kaldırarak ağırlık çalıştığını sandığı günlerden birinde ağırlığı atar tribinde beni kalorifere fırlatmış burnumu kırmıştı. 1 hafta sonra suratıma muz atıp yeniden kanattığında da gülmeyi unutmamıştı. Sevmezdim ipneyi. İpnenin tekiydi çünkü. Neyse konumuz bu değil, kesti liseli genç önümü dedi sen X'e aşıkmışsın. Ulan bi ben bilmiyormuşum ya?! Kim çıkardı lan bunu?! Kesin geçen tüm meşelerini üttüğüm piçozdur diye düşündüm.

-Yok abi, yok öyle bişey, ben... ben.. yok kim çıkardı bunu ya (gözler dolar)?
-Haa.. İyi akıllı ol öldürürüm seni (bunları ciddiye alırdık, lakin potansiyelin farkında küçüklerdik)... Lan bi yemin et bakayım..
-Abi yemin edilmez ki öyle her şeye... Şey... Yemin ederim abi, valla bak..
-İyi, siktir şimdi.

Ne zaman çocukluğumu hatırlasam gözlerim dolar. Hani çok güzel anılarım olduğundan da değil. Çok özlüyorum o zamanları. Şu ankinden daha hafif, daha basit güzel duygularla doluydular çünkü.

Bir vefa kalmadı ok ile yayda

Karac'oğlan der ki geçti ne fayda... namlu puşt olmuş arkadaş namlu puşt, at ayağı puşt. yiğitlerin sözü özü birdi. sözünden dönmez aman dilemezdi. ubeydullah cümle kureyş ensarı ali'nin yolundan döndü, ilk fireyi şah-ı merdan ile verdik. oğlunu kerbela'da şehit ettik. sonra nicelerden yüce bir bey çıktı, köroğlu. çamlıbele sancak dikti. dağ devireni güreşte yere çarptı. bolu beyini enseledi ama yine ağlarını ören kahbe felek yapacağını yaptı. tüfeng icad oldu mertlik bozuldu. şeyh bedrettin'i düşünün, börklüce'yi, torlak kemal'i... hepsi kılıçtan geçti. selahaddin "kudüs kafir elindeyken ben nasıl gülerim" dedi. öldüğünde cenazesini kaldıracak sermayesi bile yoktu. kılıcını sattılar naaşı için. bir gün kavga kuruldu öttü tüfenk davlumbazlar duruldu. dadaloğlu padişah'ın fermanı varsa bizim de dağlarımız var dedi. yetmedi. "kılıçla açılmayan yara matah değildir" diyen elli bin pare Çerkes Kölemen bile Napolyon'un topçu ateşleriyle heba oldu. ne içün? para para para. tuna nehri akmam dedi, etrafımı yıkmam dedi, şanlı büyük Osman Nuri Paşa huruç harekatı başlattı, Plevne'den çıkmam dedi. Mebuslar, Paşa'yı sattı; "Plevne'ye destek yollamayız" dedi. Şamil Sarımoskof'un üstüne Kafkas Kartal'ı gibi çöktü, Gunib'e döndüğünde tam teşkilatlı on dört Rus taburunun topçu ateşine karşı yanında sadece dört yüz sadığı kaldı. Deliorman'dan bir yiğit çıktı 120 okka. Ortadoğu, Balkanlar, Avrupa ve Amerika'da yenmedik ko'madı Koca Yusuf. batan gemiden kurtulanlar filikalarına almamak için Yusuf'un ellerini baltalarla kestiler, Atlantik'in derinliklerine gömüldü. başka bir bey çıktı "ben bu düzeni bozarım" dedi. yedi düvel yetmiş vilayet yedi yüz kasaba namı söylendi, Tatar Ramazan dendi. Açlıktan kırıldı.

analar ne merdanlar doğurdu, ne yiğitler emzirdi heyhat ay doğmadan şavkı tuttu ovayı, düzen düzdüler, berdar ettiler.

Röportaj - Halo Y.


Bu haftaki blog röportajımız vadinin hırçın ama kedi gibi sevecen, güleryüzlü ama atarlı, balporsuğu lakaplı Halil Onur, namıdiğer Halo'ylaydı. Kendisini ikna ettiğimizde tokatlanmış bir yanak, tehtitlerden(seni öyle bir döverim ki imana gelirsin gibi) yıpranmış bir ruh hali ve oyun parkına dalmışcasına bir mutluluğumuz vardı. O hep konuşuldu, hep tartışıldı. Gelin bir de kendisini kendisinden dinleyelim.

INP- Merhaba Halil, nasılsın?
Halo- Halo de bana ağzını yüzünü kırarım.
INP- (suratımız bembeyazdı) Geçen günlerde sakallarını kestiğin haberleri geldi, doğruluk payı var mıdır?
Halo- Lan HASAN! (bkz: Hasan bir çeşit küfür etkisi yaratan addır) Kör müsün vurucam inicen şimdi!
INP- Abi şey biz hani röportaj havası katar di..
Halo- KES!

Sakal yiğidin makyajıdır

INP- Neden sakallarını kesme ihtiyacı duymadın aga şimdiye kadar ?
Halo- Şimdi benim sakal olmasa ben sertliğimden ödün vermez miyim ? VERMEZ MİYİM LAN. Veririm. Sakal yiğidin makyajıdır kardeşim!
INP- Verirsin abi.
Halo- Ondan işte sığır, kafanızı koparırırım şimdi.
INP- Abi peki bu cs ye geri dönme sinyallerini neye yorumlayabiliriz?
Halo-Gördük ki bizim oyun öğrettiğimiz adamlar bi m4a1 e susturucu olamamışlar, döndük bizde. Ama dota dedin mi dinlemem cs falan, ALAYINA GİDER
INP-Hiç farketmez ?
Halo- Bu alemde çarşı... LAN?!
INP- Abi biz kaçalım, odada arkadaş bekle..
Halo- Siggin Gidin lan, SİKTİR!

Malesef ilk röportajımız bir dayak kadar kısa sürdü. Haloyla uzak bir zamanda tekrar görüşmek üzere sözleştik ve hemen oradan kaçtık. Dayak geliyorum demez çünkü. Emeği geçen herkesin ta ...

Facebook'ta Allahın hayranı olmak

Type:Religious Center
Size: 332.264
Allahına Kurban!

eğer varsa bunu kastetmemiş olmalı..

Manifesto


1. In Nomine Passiflora, dadaizm görüşüne karşı gelişen hareketlere karşı gelişen bir harekettir. Sanatsal kaygının, iğrençlik olgusuna gölge düşürmesine karşı çıkar. Okuyucularını elit, entellektüel, yok efendim adam sananlara tersodur. Her alanda sanatın güzelleştirilmesine karşı muhalefet ederek şeytanı ve şeytanlığı savunur!

2. In Nomine Passiflora sanatta ve yaşamın her alanında düşünmeye, düşündürmeye, güldürüp-düşündürmeye(bkz. sadece güldürmek değil, burada bizim kasıtımız Nasrettin hoca ve onun yok olması gereken fıkralarıdır) karşıdır. Toplumdaki yaygın şakacı reflekse karşı ödünsüz bir sertlik çizgisini savunur. “Öteki”leştirilerek dışlanan gruplara yönelik(tiki,emo,neo-emo), mikro düzeyde de olsa her türlü ayrımcılığı savunmayı, yaşamsal bir önemde görür.

3. In Nomine Passiflora, dili söylemi ve duruşuyla sokaklardaki şiddeti körükleyen egemen anlayışı kabul eder. Okuyucunun her şeyden önce “dadaist eserlere” okur olduğunu bilerek, sanat adlı endüstrinin suni bir şekilde körüklemeye çalıştığı gerilimlere takiben, pisliğin, iğrençliğin, otun, bokun kardeşliğini savunur. Hayatı çirkinleştirmeyen rakibini çirkinleştirme erdemi gösterenlerin kalabalığı olma iddiasındadır.

5. In Nomine Passiflora, savunduğu emeksiz ruhla değer üretimini esas sayar. Bir arada olmanın getirdiği güçle üretkenliği azaltmayı ve adil olmayan biçimde paylaşmayı savunur.

6. In Nomine Passiflora, sanatta ve hayatın tüm alanlarında çirkeflik ve şikenin arkasındadır.

7. In Nomine Passiflora, emeksiz sanat hakkını savunur. Bu amaçla tükürğünün, ettiği küfürün yüceltilmesini talep eder.

Hop! Tüzüktime

Madde 1- Blogun Adı: "In Nomine Passiflora"dır. Bu isim Ana Tüzüğün muhtelif maddelerinde kısaca "blog" kelimesi ile ifade edilecektir.
Derneğin merkezi Kripton'dur . Şubesi açılmayacaktır.

Blogun Amacı ve Bu Amacı Gerçekleştirmek İçin Yazarlarca Sürdürülecek Çalışma Konuları ve Biçimleri İle Faaliyet Alanı

Madde 2-İzmir de faaliyette bulunan kısa adı "Aynalı" olan Aynalı büfenin emekçileri ve kedilerini üye olarak bir çatı altında toplamak, Aynalı ile ortak dadaizm çalışmalarda bulunmak.

Dadaizm emektarları arasında tanışma,arkadaslık ve dayanışmanın daima canlı ve kuvvetli olmasını sağlamak.

Dernekçe Sürdürülecek Çalışma Konuları ve Biçimleri

1-Okuyanı olmaktan gurur duyulan blog yazarlarının ve okuyanlarının sosyal, kültürel, piskolojik ihtiyaclarını karşılamak.
2-Blogun yararına kalkınması gelişmesi için mümkün olan her türlü maddi,manevi,sosyal ve ekonomik yardım ve calışmalarda bulunmak.
2-In Nomine Passiflora bloguna sempatı duyan gençlerin boş vakitlerini değerlendirmek üzere dadaizm okulu ve okulları açmak.
2-Bloga sempati duyan kişilerin katılımıyla alkolik organizasyonlar düzenlemek.
2-Dadaizm bilincini geliştirmek için Kurs, seminer, konferans ve panel gibi eğitim çalışmaları düzenlemek,
4-Amacın gerçekleştirilmesi için 10 numara çalışma ortamını sağlamak, her türlü teknik araç ve gereci, demirbaş ve bira sağlamak,
5-Gerekli izinler alınmak şartıyla yardım toplama faaliyetlerinde bulunmak ve yurt içinden ve yurt dışından bağış kabul etmek,
7-Üyelerinin yararlanmaları ve boş zamanlarını değerlendirebilmeleri için lokal açmak, sosyal ve kültürel tesisler kurmak ve bunları tefriş etmemek, kumar ve alkolün serbest olduğu ker yerler açmak.
8.Yetkili kişilerin istediği bir kuralı buraya ekleyebilir, Kafasına göre iş yapabilir. Sorgulanamaz.

Bu tüzük 7 (7) madde ve 1 (1) geçici maddeden ibarettir.


Blogumuz okuyucularının katılımı ile güçlenecek ve gereken ortamda sesini yükseltip blogumuzun yararına olabilecek şekilde faaliyetlerini sürdürecektir.

Memati Kaykay Lazım

you can take my pride
you can take my money
you can take my house
but, i FUCKIN' KILL YOU if you take my skateboard

Terkedildikten Sonraki Bir Dakika

1-şimdi
2-bu
3-kız
4-beni
5-neden
6-terk
7-etti
8-ulan
9-ne
10-yaptım
11-ki
12-şimdi
13-ben
14-çok
15-sevdim
16-sadece
17-her
18-istediğini
19-yaptım
20-aman
21-iyi
22-oldu
23-köle
24-olmuştum zaten
25-ama
26-gözleri
27-gözleri
28-izmir
29-gibi
30-gözleri
31-vardı
32-içinde
33-kayboluyordum
34-huzur
35-buluyordum
36-saçları ipek gibi
37-her dokunuş
38-ayrı
39-mutluluktu
40-offf
41-kafana sıçim olm
42-kaçırdın canım kızı
43-bunun gibisini bir daha
44-bok bulursun
45-arasam şimdi
46-seni seviyorum desem
47-ne der acaba
48-hadi olm de işte deli gibi seviyorsun
49-nerde sende o göt olm
50-senden bir bok olmaz
51-hadi olm bırak şu inadı
52-bağır avazın çıktığı kadar
53-ya beni terslerse
54-mahvolurum
55-niye terslesin ki ya
56-severdi beni, sanırım
57-ara hadi ara
58- ...
59- hasitir ulan
60- maç vardı
61- kaçırmıyayım

*pulp fiction adlı uludagsözlük yazarının 24.05.2006 tarihli yazısından esindir.

Become a Passiflora

Sağolsun dostlarımız şöyle bir grup icra etmişler feysbuk şeysinde. Tıklayıp tıklamamanız bu siteye girip girmemeniz gibi s.kimizde değil aslında. Ben linki vereyim de..

Become a Fan of ..

No Al Calcio Moderno*


Çünkü tribün çok terso.

*ita. Endüstriyel futbola hayır.

George Best..Saygıyla.. #3


''Biraz yavaş koşuyor, sol ayağını da kullanamıyor galiba, bir de hiç kafa vururken görmedim onu, onun dışında iyi herhalde''

-Kendisine D. Beckham sorulduğunda..

Gittim, Geldim..

Bİ BOK YAZAMAMIŞINIZ LAN