ateşin düştüğü yerden: sesler, yüzler, öyküler

şizofreni öyküleri yarışması vardı zamanında. birinci olan yazıya bayılmasam da hoşuma giden ilginç cümleler oldu, belki sizin de hoşunuza gider.

"...akıllı taklidi yapmayı bıraktığımız anda da tımarhaneye kapatılırız. insanlar akıllı taklidi yapmakta ne kadar da usta tanrım. bense beceriksizliğim bu konuda, daha doğrusu akıllı taklidi yapmaktan bıktım. normal olmaya çalışmak deli olmaktan daha zor. beklide bunu anladım."

"beni insanların çıldırtmasındansa gökyüzünün çıldırtmasını isterdim, karanlık yağmurun, müziğin… beni çıldırtma hakkını insanların elinden almalıyım."

"deliliğini topluma kabul ettirebilene dahi derler; ben ettiremedim, tımarhanedeyim. güldüler. aklın fazlası cehennem dedim, güldüler. her çocuk tanrı'nın gönderdiği bir peygamberdir. ve unuturuz büyüyünce peygamber olduğumuzu. gider bir öğretmen oluruz, işçi, pezevenk, mühendis, memur dedim, güldüler. şehir cereyanına bağladılar beni. güldüler, siktir çektiler, kalbimin içinde çarpan kalplere. çirkinleştireni her yerde, ey dünyayı kutsallaştıran çılgınlık nerdesin? dedim. güldüler. öyle bir şekilde yan yana getirelim ki sözcükleri, herkesin orospusu olmaktan kurtaralım onları dedim, güldüler."

"ben tanrı olsam intihar ederdim, insanlarla birlikte acı çekmeyi öğrenemediğim için"

http://www.gerceklermaskelenmesin.com/

----------------
Now playing: entertainment for the braindead - hydrophobia
via FoxyTunes

0 kendini bilmez laf yetiştirmiş: