Ya Hiçbir Şey İçin Sıç, Ya Da Bir Şey İçin İşe


21 yıllık çok hücreli yaşamımımın en çelişkili gününü yaşadım ben bugün. Gece çıkabildiğim statik dersinden sonra kadim iktiricim mami eşliğinde alışverişimsiye gittik. Tek istediğim bir ayakkabı almaktı. Buraya kadar her şey süper. Ta ki "ulan ben eski ayakkabılara yeşil kırmızı bağcık alsam bi kaç hafta daha kaktırsam" diyene kadar. Converse mağazasında var imiş o zımbırtılar. Neyse girdik, yok efendim işte ben bu neslin genci değilim hareketleri, neymiş siz popüler kültür gencolarısınız yiyim modanızı tripleri falan derin derin nefesler alıp burnumdan bırakıyorum. Yeşil bağcığı çok da güzel buldum, kırmızı yok idi ama. Hangi akılla yaptıysam bunu -hala bilemiyorum bi şekile kırmızıya çeviririz diye pembe aldım bi de. Sonra üzerine baya kafa patlattık; kan, vişne suyu, sprey, gazoz açacağı, jartiyer, keçeli kalem gibi cin fikirler bulduk. Ha şu an pembe bağcıklarla çeşitli şaklabanlıklar yapıp etraftan tepki çeker olmuş olabilirim, kırmızılaştırma operasyonunu yarın düşünücem.

Esas konu vitrinde gördüğüm yeşil kırmızı converse ayakkabı idi. Görür görmez gözümde tomurcuk yaşlar ağar ağar boğuldum, aşık oldum lan! Ama o bir converse'di. Vakti zamanında tepkimi kuvvetli yansıtmak için yanlış işler yapmışlığım da yok değil. Ha sonradan anlıyosun ki gün gelir et döner tavuk döner başka converse'liler seni öper orası ayrı. Ne ise efenim kaktırgaçım canım cicim mami beynime girip "AL ONU" dedikçe oturup düşünesim geldi doğrusu. Aslında 3 saattir kendi kendimle konuşuyorum "napıcaz lan secouye?" diye. O ayakkabıyı alırsam tüm hayatım boyunca uğruna savaştığım değerleri hiçe sayıcakmış gibi hissediyorum. O kadar büyük mevzu. Saplantılı bi insan olduğumu asla inkar etmedim, değer yargılarımın ters orantılı olması da buna bağlıdır. Çok önemli şeyleri umursayamazken, küçücük şeyleri gaye-ül ahir eyliyorum. Bununla ilgili bi hastalık falan bile vardır belki, ama ben hiç hasta olmam orası ayrı...

"Tüm gün kendime yalan söyledim. Aslında günün tek olayı yalnız başımayken yüzümün bir tek tebessümü bile zorlayamamasıydı.

Meydana çıktım, göremediğim şeylerin hiçbiri gerçek değildi, gördüklerimin ise hepsi yalandı."

INS

"a tribute to mami" p.281
13.10.2009

6 kendini bilmez laf yetiştirmiş:

  eLeman_666

13 Ekim 2009 17:04

alma.

  Sercan

13 Ekim 2009 18:03

almadım bile.

  Berkay

13 Ekim 2009 18:55

hatta en iyisi bundan 5 sene önceye dönüp hiç başlamamış olmak. main karakterimle oynadığım 85 günde, 2 yabancı dili expert konuşur, en az 150 kitap okur, yüzlerce insanla tanışır onlarca yeni kızla çıkardım.

gel gör ki, babam doğumgünümde wow hediye etti.

  Utku

13 Ekim 2009 19:44

bir zamanlar bende böyle düşünüyodum..

  in nomine mami

13 Ekim 2009 20:07

Kerem eger bir converse ayakkabisi verene kiz hediye ediyoruz diye bir kampanya baslasaydi emin ol bu yaziyi sen yazmis olacaktin o ayakkabi sercan icin o kadar degerli iste ama converse dedik ama karsiyaka diyemedik sercan bir kez daha kararlarini gozden gecirmen dilegi ile optum bye..

  eLeman_666

13 Ekim 2009 22:45

bazı değerler vardır, bazı inançlar vardır herşeyden önce gelir. tuğba dural'ı verseler yine de almam. kararım kesin bu konuda. sercan'ı yoldan çıkartma ! makinacı o, makinacı kalsın.