Donnie Darko (2001)



'and i find it kind of funny,
i find it kind of sad,
the dreams in which i'm dying
are the best i've ever had'


Bir filmi “Kült” katagorisine sokan bir çok faktör vardır. Kült filmler genelde tuhaf, alışılmadık, iyi mi kötü mü olduğu tartışmalı, gerçeküstü filmlerdir. Gişeye popüler olma çabasıyla girmezler, muhteşem reklamları yapılmaz, genelde köşe bucakta kalmış filmlerdir bunlar.


Donnie Darko kült bir filmdir.


Öncelikle filmin teknik kısmına bakalım. Film Richard Kelly'nin profesonel anlamda hem ilk yonetmenlik hem de ilk senaryo yazarligi denemesi. Din ve özellikle hristiyanlığa pek çok göndermede bulunan bir yapım Donnie Darko. Yapımı için milyon dolarlar harcanmamış bir film.


Bu güne kadar senaryosu şöyle şahane, kurgusu böyle muazzam, müzikleri aşmış bitirmiş altıma sıçtım kafamı soktum gibi cümleler kurmadıysam filmden aldığım lezzeti tanımlayarak basitleştirmek istemediğimdendi. Lakin yazdık bir kere. Aslında istediğim filmin ne olduğu değil ne olmadığını irdelemektir, baştan anlaşalım. Buyrum bakalım:


Her şeyden önce Donnie Darko bir kahramanlık hikayesinden ziyade tam anlamıyla bir anti-kahramanlık hikayesidir. Donnie Darko'nun yaşadığı hadise filmin başından sonuna dek zamanda yolculuk falan değil, geçmiş yaşantısına özgü öğelerle şimdiki yaşantısı arasında bağ kurma gücüdür. Gördüğü imgelemler ona gelecekte ne yapacağını ya da geçmişte yapılmış olanları yakalayabilmesini sağlamaktadır. Kader olayı da ne kadar karşı çıkılırsa çıkılsın, en basite indirgenmiş hali ile sevgi ya da nefret olgularından çıkmaktadır. En sonunda anlaşıldığı üzere görülen ilk imgelemde olaya müdahale etmenin sonucu “Ölüm” ya da “Aydınlanma”dır.

Bir yazarın şu tanımı olayı kavramada yardımcı olur diye düşünüyorum:


Alternatif gerçeklik, bunu algılamaktan yoksun insanların ‘gerçek olmayan’ dedikleri, oysa ‘gerçek’ denilenden hiçbir varoluşsal eksiği olmayan hakikat parıltısıdır.”


Hepsinden önce, Richard Kelly filmi rahatlıkla Donnie ve Gretchen ilişkisine endeksleyip “Aha sevişicekler valla!” “Hadi ama artık ya” insanlarının keyfine sunabilir, Darko üzerinden deli-dahi ilişkisini inceleyebilir, “Dünya şu kadar sonra patlıcak kurtarın abura koyim” konseptine indirgeyebilir, Karen Pomeroy üzerinden “kokuşmuş eğitim sistemi” temalı bir filme çevirebilirdi. Fakat izlediğiniz Donnie Darko tüm bunların hiç biri ve daha fazlasıdır. Çünkü bu film ne bir “Sevişin de izleyelim” filmidir ne de “Dünyanın sonu aha sıçtık” filmi. Sıkça sanılan üzerine “Şizofreniyim-sorunluyum” üstünde giden modern insanın filmi de değildir.


Ha bi de filmin sonunda bana gelip "ee neymiş, çocuk ölmüş mü?" ya da "dünya yok olmıcak mı şimdi?" veyahut "e o tavşanı yeni vurdu? önceden gelen hayalet miymiş?" gibi sorular soran tüm sevgili dostlara burdan birer kasa kafa gönderiyorum. That's not the point gerizekalı! (bu paragraf sözlüktendir)


Sonuç olarak filmin ana temasının kaderin kaçınılmazlığı olduğunu düşünüyorum. Her şeyin arkasında büyük bir plan olduğunu. Hangi karara varırsanız varın, bu plandan kaçışınızın oladığını. Donnie Darko’nun ise bu olguyu yıkması ve “aydınlanmasını” anlattığını düşünüyorum.


Filmin sonunu ise 2 şekilde yorumlayabilirsiniz. Donnie ölmeden önce gülüyor ki tüm bunların bir rüya olduğunu düşünmekte diye yorumlayabilirsiniz. Ya da şöyle düşünebilirsiniz ki (Ben bu başlıktayım) Darko; aydınlanması, kabul edilmesi, “tanrının kanalına” kabul edilmesinin fakında ve yaşadığı bu dinsel tecribenin sonunda gülüyor yüzü. Çünkü “İdrak edemediklerimizin güzelliği algıladıklarımızın çok çok üstündedir.


Dr. Lilian Thurman: The search for god is absurd?
Donnie: It is if everyone dies alone.



Yazımı “Donnie Darko: Director’s Cut” dan bir alıntıyla bitirmek istiyorum. Yazdıklarımın son noktası olabilecek açıklıktadır bu yazı:



A storm is coming, frank says.
A storm that will swallow the children,
And i will deliver them from the kingdom of pain.
I will deliver the children back to their doorsteps;
I'll send the monsters back to the underground.
I'll send them back to a place where no one else can see them,
Except for me
Because i am Donnie Darko.


edit: el emeği göz nurudur. copy paste değildir. akıllı olun.

2 kendini bilmez laf yetiştirmiş:

  Sercan

27 Mart 2009 22:25

o değil de 2 kişi okuyo-okumuyo, niye yazıyoruz ki bu kadar.

  Berkay

28 Mart 2009 01:09

kendin için sercan kendin için...