daha yılın başındasın değişirsin diyorlar

part 1 : schrödinger's cat

gidip de ne umutlarla tamı tamına 8 lira bayıldığım çeyrek milli piyango biletim kenarda durmakta. kontrol etmedim, etmeyi de düşünmüyorum. şu anda çok zenginim yani hem de fakirim aynı anda. kontrol edip bunu bozmaya gerek yok.


part 2 : bana bardak verme, bardak yıkamayı öğret

6 tane falan bardak + kupam var toplamda. ama yetmiyor azizim yetmiyor. kirleniyorlar mütemadiyen. her çay - kahve alışımda "43 tane alınca kupa da hediyesi yuppi" kampanyasına denk gelmeyebilirim. gelecek karanlık...


part 3 : security breach

blogun yönetici ayrıcalıklarına sahip mail adresimi hotmailin sildiğini farkettim. gittim yeniden aldım aynı maili. binlerce takipçimizden biri davranıp benden önce alsa o adresi blog elden giderdi maazallah. neyse ki blogu takip eden 2-3 kişi falanız (2si benle sercan, 3.sü opsiyonel) da böyle güvenlik sıkıntılarımız yok.


part 4 : are we an item? girl quit playin'


2010 yılındaki son icraatım ne miydi? karaokeparty.com'a girdim aylar sonra. battle diye bişey varmış böyle toplanıyosun bi şarkıyı söylüyosun en güzel söyleyen en yüksek puanı alıyo başı göğe eriyo falan. sesim aslen baya kötü. ama tabi olay dijital olduğundan sesimi inceltip söylediğimde iyi puanlar aldığımı farkettim. ve ne mi yaptım?..



part 5 : ne güzel komşumuzdun sen adreseyemek

geri dön geri dön. ne olur geri dön.


part 6 : öyle bi tuş yok?!?

bir zamanlar burger king vardı, yakın zamanda kampüse de açılacak halbuki, ama adamı deli ettiler. 1 saatin altında gelen sipariş yok, doğru düzgün müşteriyi insan yerine koyan hizmet de yok. ama adım başı burger king var. kızılay'da durduğunuz noktadan 4 tane farklı burger king görebildiğiniz 2 farklı yer var. ama ben artık sadece tokken düşük puan vermek için söylüyorum burgerdan. adamlar binbir numara da yapıyorlar yemeksepetindeki puanları düşmesin diye ve bütün o "rezalet" "böyle şey görmedim" yorumlarına rağmen puanları 7nin altına da düşmüyor. company'yle kapışan scofield gibi hissettiriyorlar adama. aradılar ya "hız hanesine yüksek puan verin ki hizmetimizi daha da iyiye götürebilelim" diye.. hassiktir diyoruz.. hassiktir. "domatessiz acılı triple whopper cheese" dediğimde kasiyerin 2 dakika önündeki ekrana bakıp aranıp sonunda "e öyle bi tuş yok burda" diyip içeri dönerek "o gelen sipariş doğru tuş yoktu yazıp yolladım" diye seslendiği yerdin sen burger. kendi hamburgerimi yarattığım bi fast food zinciriydin. artık sen de herkes gibisin. yaşasın tombiş!


part 7 : feeling like p diddy


karaokeparty demişken, kesha - tik tok, jamelia - superstar, lady gaga - telephone, cranberries - zombie şarkılarında battle birinciliklerim var. insanoğlunun salak saçma işler yapmada sınırı yok evet. aramadığım yer kalmıyor seni sabahtan yatana kadar. hail ladybibi


part 8 : "sandalyeden düştüm" veya "sesli güldüm, şuku". işte bütün mesele bu

ekşide de incide de yazarlığım var ama entry sayım 10 falandır heralde. "zamanın ötesi"ne gitmekten korkan bir güruh ile trolllükle ün yapmaya kasan başka bir güruhun arasında milyonların okuduğu binlerce entryden biri olacağıma burada sercanın okuduğu tek adam olurum. gerçi sercanın bloga girip girip kendi yazdıklarını tekrar tekrar okuduğundan da şüphelenmiyor değilim.


part 9 : sercan commented on your status


artizliğine face'ini kapatıp sonra dayanamayıp statusüme yorum yazmak için açan sercan'a sesleniyor şair bu paragrafta.
yorumunu yazıp face'ini tekrar kapadığından dolayı o yorum da silindi kanka kimse görmedi ne yazdığını.
cıvık müdürüm afedersin..


part 10 : biebergasm

çok fazla insan var şu dünyada.



part 11 : edward norton


en son modern family s01e08 de gördüm kendisini. modern family gayet güzel gayet sağlam gayet eğlenceli. diziler tatile girince ben de glee izlemiş sayıldım. pişman değilim glee de güzel. ama bi the office yada bi it's always sunny tadı vermiyo tabii. bir de 2.seriyi (4.sezonu) yeni bitirmiş biri olarak skins'e değinmeden geçmeyeceğim. çok güzel dizisin tamam, çok güzel partiler yapıyolar sonra hop diye ölüyolar, öldürüyolar, çok da güzel aşık oluyolar (cidden aşkı güzel tasvir ediyosunuz saygılıyım), peki. ama beni bütün lise hayatında okula uğramayıp ot çeken, meth satan adamların kalem oynatmadan harvard'a girdiği bi dünyaya inandırmak zor azcık.


part 12 : çıkmaz demedim şansımı denedim



şaka lan şaka...

2 kendini bilmez laf yetiştirmiş:

  Sercan

1 Ocak 2011 21:32

security breach -2011- "umarım gözlerinin altını morartan şey seni bu yıl öldürmez sercan"

  Berkay

2 Ocak 2011 00:15

tekrar yazdığın için çok mutluyum ailecek takipçinizdik çok üzülmüştük yazmaya ara verdiğinizden beri ve evet yazdığınız herşeye katılıyorum :kalp: :kalp: :P