buş

gitmem gereken iki farklı şehir var. üçünü de istemiyorum artık.

okula gideyim dedim geçen müdür. bindim böyle metroya. cebimde bi yemek bi de metro jetonu var. öyle de hippi takılıyorum. kapıdan girdim standart bi ingiliz. hani şu tek tip olanlar var ya, google'a english fuck yazıyosun çıkıyolar burdaki gibi gibi. neyse bu bi geldi, çocuğun tekini yerinden kaldırdı güzelce oturdu filan. sonra bi dido çıkarttı yedi, ikincisini 80 yaşlarında standart dedelerimizden birine uzattı. onlar için de google'a bi ayağı çukurda yazıyoruz çıkıyor hemen burdaki gibi. neyse bu almadı tabi çikolatayı. sonra bu ingiliz zıpır milletin elini ayağını sıkmaya falan başladı böyle. aslında ben ingilizleri çok severim lan. delilerini daha çok severim diyodum ki yanıma sokuldu taksim çıkışında. çıkışlar zaten gergin, hayatımda düz yoldan yukarıya çıkmayı becerememiş kalabalıktan nefret eden bi herifim, bi de gelip böyle el kol yapıp bişiler demez mi bu. dur bakiyim ne diyo deyu kulaklığı çıkartmamla sessiz bir fuck off demem bir oldu. neden yaptım bilmiyorum. ayıp oldu tabi. sonra zıpır iyice orama burama elleyince bu sefer ağız dolusu foak ooaaaf deyu çemkirdim ki ardından bir jason statham'lık or i'll cut ya geliyodu zor tuttum. baktım bu birine şikayet ediyo beni, içimden adam yaralamadan sabıkam var ulan, na burda mayalayıveririm birayı yemin olsun şişesini de sana fırlatırım bakışı atarken patlayıverdim orda. güldüm olum. hani şu puaah hali var ya. ağzından salyalar fırkıran. yemin olsun şelaleye çevirdim mekanı. hani orda saba tümer olsa kıskanıcak öyle bi. arkamdan hintli bi dans ekibi bekledim azıcık, gelmediler.

insanların bi yerden sonra kafasına göre farklı ülkelere kaçıp 80lik dedelere dido uzattığı yaşamı kıskanıyorum ben pompiş.

tavana bi baktım da, gavin abi i'm a stranger in this town diyince de üzülüyorum ben. şimdi farkettim.

----------------
Now playing: Bush - Letting the Cables Sleep
via FoxyTunes

0 kendini bilmez laf yetiştirmiş: