Yapım: 2009 ~ ABD
Tür: Aksiyon, Dram, Gerilim, Suç
Yönetmen: Michael Mann
Senaryo:Ronan Bennett
Yapımcı: Robert De Niro, Michael Mann, Kevin De La Noy, Kevin Misher
Filmin Websitesi: www.publicenemies.net
Süre: 2 saat 10 dk
Gösterim Tarihi: 10 Temmuz 2009 (Türkiye)
"goodbye, black bird.."
Johnny Depp, Christian Bale, Marion Cotillard bi hafta sonu bahçelerinde mangal yaparken birden ekmek bitivermiş. Johnny bakkala giderken yolda Robert De Niro'yu görmüş. İşte vay baba! falan derken Michael Mann'de kaynamış bi şekilde, yarım saatte çekivermişler filmi. Yani böyledir heralde. Bu kadar adam toplanıp bunu yaptıysanız sürekli bi "içerde 5 havaya da 3" havasındaydınız muhtemelen.
Bi kere film başlar başlamaz kameranın izleyiciyi rahatsız etmesi hiç hoş bişey değil. Neden hapishaneye girerken hand-cam hocam? Aksiyon bunun neresinde? Tüm film boyunca kamera açısından yaşadığımız hayal kırıklıkları da cabası. Kurşun patlar patlamaz uyuyan güzel modundan çıkıp haşin erkeğe bürünen Johnny abinin uyanışındaki kamera açısına bakanlar ne dediğimi anlarlar. O örnek yeter kanımca kameraya.
Bir diğer olmamış'ımız da ikili diyaloglar. Yanımda Önder değil Hıncal Uluç olsa bu kadar güler, sinemayı kahkahalara boğar mıydım bilmiyorum ama ikili diyaloglar tek kelimeyle rezaletti. John ve Billie'nin ilk tanıştıklarında yaptıkları olağanüstü zeka oyunlarıyla çevrili, her kelimenin gönderme olduğu(!) diyaloğu izlediğinizde ne dediğimi anlayacaksınız. Diyalog demişken tüm film boyunca toplam 20 kelime falan konuşan (konuşturulan diyelim) Christian Bale ve sürekli boşluğa odaklanmış bakışları eşliğindeki rolsüz oyunculuğunu da eklemek lazım buraya.
Şimdi "bu da mı gol değil be" diyorsunuz muhtemelen ama o aşk hiç etkilemedi beni. Ha sonda tüylerimiz diken diken olmadı mı, oldu. Ama hiç de iyi tasarlanmamış bir aşktı John ve Billie arasındaki bence. Filmin sonunda hüngür hüngür olabilecekken, "hadi çıkalım da sigara içelim" olduk. Marion Cotillard ön dişini yaptırmadan gülmesin bu arada. Gülümsesin sürekli sadece. Bu kadın gülünce anılarım şey oluyor. Yerim onu ben.
Sonuç olarak o tarihte yaşanan olayları gerçek kişiler kullanarak anlatmış bir filmdir Public Enemies. Bu yüzdendir ki senaryo üstüne çok gitmenin bir anlamı yok. Ha filmin sonunda bir Illusionist bir Lucky Number Slevin beklemedik mi, bekledik. Ama yaşanmış bir olaydan yola çıkması en azından senariste küfretmemizi engelledi.
All in all, 21 yıllık yaşamımda harcadığım en hayal kırıklığı dolu 12 lira ve 2 saatlerden biriydi Public Enemies. Buhranlara gark oldum lan :(
Puan: 6.3/10 (gibi bişey).
Public Enemies (2009)
Kim tömmüş : Sercan Salı, Temmuz 21
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 kendini bilmez laf yetiştirmiş:
Yorum Gönder