"ben gidiyom emine". salako rolündeki kemal sunal'ın ağzından duymuştum bu cümleyi. boynunu bükmüş, yanında biricik eşeği, sırtını dönüp, hüzünlü bir ifadeyle uzaklaşmadan önce bu lafı etmişti. ona türlü eziyetler etmiş, saflığını salaklık olarak görmüş, en önemlisi sevgisini çıkarları için kullanmış emine'nin gerçek yüzünü görmüş ve de yenilgiyi kabullenmişti. bu kadar hüzünlü bir ifadeyle, gittiğini belirtme ihtiyacı hissetmesi ise, emine'nin ona dur demesini istediğindendi, içinde ufacık bir umut vardı halen, o ilgiye muhtaç, bacağa sürtünen bir kedi gibiydi, o gidiyordu, ama gitme densin istiyordu, tüm başına gelenlere rağmen bunu istiyordu. çünkü seviyordu.
hepimizin salako olduğu zamanlar vardı, pes ettiğimiz zamanlar, birine sığınmak istediğimiz zamanlar, bacağa yapışmış koala gibi olduğumuz zamanlar. hayat zaten bir mücadeleydi, sürekli çırpınıyorduk, bir şeyleri elde etmeye çalışıyorduk, ama bazen hayat sadece bir bataklıktı, ve biz çırpındıkça batıyorduk daha derine. pes ettiğimiz oldu bazen, artık tüm vücudumuz gömülmüşken o bataklığa, ağzımız da kaybolmadan son kez, sessizce ama yardım bekleyerek "ben gidiyom emine" diyorduk. bunu belirtmek istiyorduk, kısık sesle de olsa yardım dileniyorduk. hepimiz şu hayat bataklığında, bizi oradan çıkaracak birini arıyorduk.
o biri doğru insan ise, zaten bütün bunlara gerek kalmazdı, ama ya yanlışsa, ki hayat bizimle dalga geçmek için hep yanlışları koyar önümüze, o zaman sevgilim dedğimiz o insan için çabalar dururduk, onu mutlu etmeye çalışırdık, sevgimizi verir, şımartır, pamuklara sarardık onu, ama yetmezdi ki hiç bir zaman. boynu bükük uzaklaşan olmak kaçınılmaz sondu, salako bir filmdi ve mutlu bitmesi gerekiyordu, emine koştu peşinden, peki hiç koştular mı yıprattıkdan sonra bizim peşimizden.
hayat ne zaman özür diledi ki bizden.
şu hayatta;
her salımız hep sallandı
her çarşambamız hep çarşafa dolandı
her perşembemiz perişanlıktı
cuma zaten mübarek gün
cumartesi pazar ise tatildi
pazartesi ise hiç gelmedi ...
Yoğun İstek Üzerine
Kim tömmüş : Sercan Salı, Kasım 10
(experimental, 01.07.2009 10:25 ~ 05.07.2009 22:27)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 kendini bilmez laf yetiştirmiş:
10 Kasım 2009 19:12
nice.
12 Kasım 2009 16:09
lanet olasıca emineler,
aşkımı götürdüler..
bknz:kemal sunal--->çöpçüler kralı--->çöpçü--->kör olası çöpçüler..
12 Kasım 2009 18:51
"şekerimle çiçeğimi geri verin"
Yorum Gönder