Catch Me If You Can (2002)


Anne yanlış yapar, ve olaylar gelişir...

Leonardo Dicaprio itici çocuğu oynamadığı zamanlar pek de güzel izlenebiliyor filmleri aslında. Tabii başta Tom Hank's kaile alınmalı genelde. Yönetmen koltuğunda da master Spielberg'i görünce oturuluyor illaki.

Öncelikle filmin konusuna spoiler vermeden bir değinelim. Filmin ana teması "çocuklarınızı kendinize benzetmeyin devletin ırzına geçiyorlar sonra" aslında. Frank adlı zıpçıktı zibidi bir gün babasından çok yüz bulduğunu anlar. Ulan ben bu adamın yolundan alayına giderim, der. Babasının oğlu desinler, der. Sonra çek işlerine girer. Parayı kaldırıp, "N'aptım ben ya" havasına kapılır, işte bu noktada o gerzek aşk muhabbeti başlar. Her zaman olduğu gibi sonunda satışı yiyip, akıntıya doğru ayıdan kaçan alabalık misali (şu metroda gösterdikleri gibi, evet) uçuşur kaçışır.

Film genel yapısıyla akıcı, yer yer hüzünlendiren, ama en çok güldüren, Frank adlı karaktere özendirip, ebesine küfrettiren bir yapım. Lakin hala gerçek bir hayattan tamamen alıntı olduğunu sanmıyorum bunun. En fazla esinlenmedir bu. Bir insan bu kadar güzel bir hayat yaşayamaz çünkü, haşa lan!

Filmin taş hatununu da etraftaki bayanlara pek odaklanamadığımızdan Amy Adams a verip hayatımızın 2 saatini boşa geçirmediğimizin verdiği mutlulukla kıvrılıyoruz yatağımıza.

Puan: 7.8 / 10

0 kendini bilmez laf yetiştirmiş: