staj mevzuu

beyim şimdi staj başlı başına akademik bi araştırsal ufuk. nihilizm konusunda uzmanlaşmak için birebir aktivite. sürekli bi şeyler yapıyomuş gibi davranmanın verdiği gerginlik ve hayatın geri kalanında bu yükle yaşama; ne bileyim kantinde sürekli az önce yerleri silmişsin de dinleniyomuşsun havasında takılma filan var bi kere. laleler içinde yaşarken, zakunyalar üstünde şiir yazıp nilüferler altında işerken ben bir hafta kendimi boş bi depoya kitler hale geldim beyim. staj elini omzuma atıp gel sen şöyle bi şey konuşcaz senle dedi bana. benim çektiğim derdi çileyi bilemezsin. ben 1 ay felsefe mezunu yıkamacıyla takıldım abi. adam tiyatrocuydu ya. bu herifin hayatını geçireceği dişiyle ilk diyaloğunu düşünsene. ne bileyim köşelerinde mum yanan bi masa düşün şimdi.

-ee nelerle uğraşıyosun?
+ehe.. oyuncuyum ben. akşam trachovskijhino'nun oyununu oynuyoruz unutmadan, gelmeni arz edeceğim. bunun dışında sıkça satranç kulübünde takılıyorum. piyano çalmaktan çok hoşlanırım ayrıca, aslında hacettepe felsefeden mezun olunca müzisyen olmak istemedim değil ama tiyatroyu tercih ettim.
-hmm.. ne işle meşgulsün peki?
+yıkamacıyım. kalibre yıkıyorum abla. anasını sikiyorum kirin pasın.

ya bi kere hayatın yok. ben vladimir nabokov okuyan depocu gördüm beyim. heeeeey. şimdi gel bana anlat bakalım mezun olcaz, odamız olcak, orda sekreter olcak böyle gelcek masaya oturup eğilc- o başka bişeydi neyse. anladın sen. başımdaki mühendis herif bana kelimesi kelimesine "anarşist ruhlu ibne götverenin tekisin" dedi bey. çok pis döngüdeyiz. bırak onu bunu, insangünü kaptırmış bi kere kendini. hoşgeldiniz diyor resmen suratına sırıtıp.

ben o depoya kendimi gün aşırı kitleyip ne bok yedim diye düşünüyorum da. sanırım böyle gelip rafa oturan bi sekrete-. ehem.

neyse, despues de mi el diluvio*

*benden sonra tufan

0 kendini bilmez laf yetiştirmiş: