mother: frank doesn't know the truth. charlie: i knew it! alright, you didn't have an abortion, you just told him you did. i get that.. mother: no!!.. i had an abortion, it just didn't take. charlie: ??? what does that mean?? mother: it means you survived it, you survived the abortion. charlie: what the hell.. what the hell are you talking about mom??!! mother: we went to one of those clinics, one of those underground clinics because frank didn't want to spend a lot of money. charlie: yeah.. mother: and i had the procedure. and then they told me you're dead. charlie: ok.. mother: and then three months later you popped out, happy as a clam
Top 100 agucuk gugucuk kız listesi yapım aşamasındadır, bilginize.
Yaftalayın! Şu etiketleri unutmayalım lütfen, olurda google'dan ziyaretçi kaparız, kendin pişir kendin ye olmasın. Edit : Sanırım araya virgül koymalıyız ha !?
Sevgili yazarlar, film kritiği yaparken konsepte uyarsanız çok güzel olur. Konsept sinemalar.com'dan çalınabilir, araklanabilir. ŞŞT!
sevdim seni bir kere
başkasını sevemem
hayatın anlamı
"sometimes the search is all we have to keep us going"
missing you...always
manifesto
1. In Nomine Passiflora, dadaizm görüşüne karşı gelişen hareketlere karşı gelişen bir harekettir. Sanatsal kaygının, iğrençlik olgusuna gölge düşürmesine karşı çıkar. Okuyucularını elit, entellektüel, yok efendim adam sananlara tersodur. Her alanda sanatın güzelleştirilmesine karşı muhalefet ederek kötüyü ve kötülüğü savunur.
2. In Nomine Passiflora sanatta ve yaşamın her alanında düşünmeye, düşündürmeye, güldürüp-düşündürmeye(bkz. sadece güldürmek değil, burada bizim kasıtımız Nasrettin hoca ve onun yok olması gereken fıkralarıdır) karşıdır. Toplumdaki yaygın şakacı reflekse karşı ödünsüz bir sertlik çizgisini savunur. “Öteki”leştirilerek dışlanan gruplara yönelik(tiki,emo,neo-emo), mikro düzeyde de olsa her türlü ayrımcılığı savunmayı, yaşamsal bir önemde görür.
3. In Nomine Passiflora, dili söylemi ve duruşuyla sokaklardaki şiddeti körükleyen egemen anlayışı kabul eder. Okuyucunun her şeyden önce “dadaist eserlere” okur olduğunu bilerek, sanat adlı endüstrinin suni bir şekilde körüklemeye çalıştığı gerilimlere takiben, pisliğin, iğrençliğin, otun, bokun kardeşliğini savunur. Hayatı çirkinleştirmeyen rakibini çirkinleştirme erdemi gösterenlerin kalabalığı olma iddiasındadır.
5. In Nomine Passiflora, savunduğu emeksiz ruhla değer üretimini esas sayar. Bir arada olmanın getirdiği güçle üretkenliği azaltmayı ve adil olmayan biçimde paylaşmayı savunur.
6. In Nomine Passiflora, sanatta ve hayatın tüm alanlarında çirkeflik ve şikenin arkasındadır.
7. In Nomine Passiflora, emeksiz sanat hakkını savunur. Bu amaçla tükürüğünün, ettiği küfürün yüceltilmesini talep eder.
2 kendini bilmez laf yetiştirmiş:
10 Aralık 2010 16:52
mother: frank doesn't know the truth.
charlie: i knew it! alright, you didn't have an abortion, you just told him you did. i get that..
mother: no!!.. i had an abortion, it just didn't take.
charlie: ??? what does that mean??
mother: it means you survived it, you survived the abortion.
charlie: what the hell.. what the hell are you talking about mom??!!
mother: we went to one of those clinics, one of those underground clinics because frank didn't want to spend a lot of money.
charlie: yeah..
mother: and i had the procedure. and then they told me you're dead.
charlie: ok..
mother: and then three months later you popped out, happy as a clam
10 Aralık 2010 17:28
"survived it"
Yorum Gönder