Mezarını Kaz, Bizi Bekle

Bahadır Boysal, L-manyak, Ocak 2002

Çok depresif günleriniz olmuştur.. Gönül acısından, sıkıntıdan titrediğiniz. Aradan uzun bir süre geçer.. Geriye dönüp bakarsınız.. O depreso günler bile bir daha yakalayamayacağınız altın değerinde günlerdir. Hayat yeniliyor kendini işte.. Bir zamanlar kara sevdayla peşinde harap olduğun kız yıllar sonra karşında bak.. Lan buna mı mahvolmuşum ben?? Utanıp acımazsın kendine ama, tatlı bir tiyatro olarak hatırlarsın o dönemi.. O kadar.. Aşk.. Aşkı zkiim, öylesine kandırmıştın ki kendini, neredeyse onun için ölebilirdin.. Hey beybi hey! Karşılıksız ihtiraslarımın titrek süzgeci.. Cebidelik maceraperest, şımarık, elibol, ne olursan ol farketmez.. Kızın cildinin güzelliği daha önemlidir.. Ve aşk cilde iyi gelmez. Artık sigarayı bırakıcaksın, zina yapmayacaksın, alkoliklere, işkoliklere, birine bağlanmaktan korkanlara, sevgilisi olanlara, aşırı milliyetçilere, megalomanlara, beleşçilere bundan böyle aşık olmayacaksın. Kusursuzluk kimseye ait değildir aziz kardeşim, uzaklardadır ve hep yalnız yaşar.. Var git bi dağ başına, kimsesiz bir yayla evinde yapayalnız edebinle otur bir süre..

Arabamız var, biz sonra gelir seni alırız.

0 kendini bilmez laf yetiştirmiş: