Son Ders: Aşk ve Üniversite (2008)

Aşk; bir kişinin, dünyanın geri kalanından daha önemli olmasıdır..

2008'in gözden kaçan veyahut kaçırılan (!) bir yapımı Son Ders : Aşk ve Üniversite. Kimsenin adını sanını duymadığı, reklamının dahi yapılmadığı birilerinin canını sıktığını gösteriyor olabilir, lakin benim işim bunu irdelemek değil.

Başlangıç olarak oyunculuğu seçiyorum bu sefer. O kadar çok yabancı film izlemişiz ki artık kendi ülkemin oyuncularını beğenmiyorum gibi salak bir yaklaşıma teğet geçerek, malesef oyunculukların çoğuna ısınamadığımı belirteceğim. Ferhan abimize tabii ki laf yok fakat Kaan Urgancıoğlu kardeşim, canım benim, biraz daha yapmacıktan uzak oynasaydın be keşke. Yine de anlattığı konu(lar) vesilesiyle oyunculuk üzerinde çok da durmanın anlamlı olacağını düşünmüyorum.

Filmde irdelenen ana tema kesinlikle aşk değildir efendim öncelikle. Siyaset hiç değildir.Bu iki ana konu aslında tek bir noktaya varmak için kullanılmıştır;"Erteleme!". "Hayatın bizi değerlendirdiği kadar yaşıyoruz" aforizmasıyla kendi söylüyor aslında film anlatmak istediğini.

Filme eğlence katması, izlenebilir kılınması için katılmış türlü şaka ve komikliklerin ise gereksiz kaçtığı olduğu kanısındayım. Hiç birine gül(e)medim çünkü. Bu yeni nesil nelere g.tüyle gülücek merak içindeyim açıkcası. Filmin taş hatunu ödülünü de kimseye vermiyorum ulan bu sefer. "Bir Allah, bir Kaf Kaf, bir de Norwegian kızlar" lakin..

Gülmek demişken filmdeki komik (?) abinin kafası iyiyken söylediği cümleyi (ayıkken bir kelime edemez bu konu hakkında muhtemelen) aktarmadan da olmaz: "Kadınlar, kendilerini güldüren erkekleri ağlatırlar."

Filmin olmamışlarına devam edersek, üniversite ortamına değinmeden edemeyeceğim. Ulan koca fakültede bir tane mi sigara içen adam olmaz? Bir tane mi alımsız insan olmaz? Nedir bu şıklık gala mı lan orası okuyosunuz siz?! Herkes neden durmadan hareket halindedir? Üniversitede bir kıza aşık olununca o kız her gün 3 kere transit şekilde önünüzden mi geçer? Biz pek göremedik böyle hareketler bu güne kadar da..

Artık can sıkıcı olmaya başlayan klişeleri yine yeni yeniden gözümüze soksa da, değinmesi gereken yerlerden kaçsa da, çok fazla eksisi de olsa izlenebilir bir filmdir efendim bu. Salak salak Issız Adam izleyeceğinize bunu izleyin. Gecenin bi vakti sevişmeye giden erkeklere hayran olacağınıza, "sadece yapmadıklarımızdan pişman oluruz" diyebilen bir erkeği izleyin 2 saat.

Puan: 6.5

1 kendini bilmez laf yetiştirmiş:

  Berkay

29 Nisan 2009 14:46

izledim güzel film hakkaten

tavsie ederm

blogumuzun fanatik(!) takipçilerine :P